14 Eylül 2011 Çarşamba

Kore'den; A Bittersweet Life

Aşkından ölmek mi?

Hayata karşı gözümüzü karartıp yaptığımız en çılgınca şey nedir?

Bir an düşünün istiyorum, ideallerimiz uğruna okulumuzu bırakmak? sevdiğimiz adam, kadın uğruna ailemizi silmek?, bir yakınımız için böbreklerimizden birini vermek?

Peki ya aşkımızdan ölmek?

Sizi duyar gibiyim.. evet bence de bu tam bir delilik..

Film; bir ağacın usulca sallanışıyla başlıyor ve bir dış ses bize bir hikaye anlatıyor:
“bir öğrenci, esen rüzgardaki birkaç dala baktı, ustasına sordu...
"dallar mı hareket ediyor usta, yoksa hareket eden rüzgar mı?"
öğrencisinin nereyi gösterdiğine bile bakmayan usta gülümsedi ve cevap verdi.
"hareket eden ne dallar ne de rüzgar..."
"hareket eden kalbin ve aklındır."”

A Bittersweet Life filmi’nin konusu izlediğimiz yüzlerce film gibi; aşk. Mafya patronunun yanında yıllarını geçirmiş bir fedainin bir gün aşık olup, sevdiği kızı korumak uğruna tüm hayatına ihanet edercesine savaşı.


Klasik bir senaryo ama sıra dışı birkaç özellikten bahsetmek istiyorum.

Byung Hun Lee’nin oynadığı Seon-woo karakteri, 8 yılını büyük bir bağlılıkla yanında çalıştığı mafya patronuna adamıştır. Birgün patronu ondan genç sevgilisinin kendisine ihanet edip etmediğini öğrenmesi ve ihanet durumunda kızı öldürmesini ister.

Esas adam kızla tanışır, Shin Min Ah filmdeki aldatan sevgilidir. Seon woon o kızla tanışmasıyla hayatın güzelliklerinin farkına varır, bu farkına varış yılların boyuneğmişliğine bir başkaldırışı da beraberinde getirir.


Filmin ana karakteri olan fedai klasik aksiyon filmlerindeki gibi güçlü, hiçbir olumsuz özelliği olmayan, karakteri baskın, ne yapacağını kesinkes bilen biri değil. Aksine çok zayıf, kırılgan bir yanı var, bir kere duygusal, ağlayan, yalvaran, patronu karşısında yine de ezilen biri. Ama onun o başkaldırışı ve sevdiği kadın uğruna tüm hayatını silişi aslında karakteriyle çelişen ama çelişkiden muhteşem bir hikaye çıkarmasını bilen bir karakter. Hem çok cool hem kararsız biri. Ne şartta olursa olsun takım elbisesi ve beyaz gömleğinden vazgeçmeyen, üstü başı çamur içindeyken bile gömleğinin yakasını düzeltecek kadar da takıntılı biri.
  

 Şiddet ve aksiyon yanıyla aksiyon severlere çok güzel hitap eden bir film. Şiirsel ve dokunaklı anlatımıyla (ki burada Yuhki Kuromoto’nun Romance isimli parçasının etkisi büyüktür) duygusal ve romantiklere de seslenen bir yanı var.

Sahne geçişleri kesinlikle çok şaşırtıcı.Tam bitti denilen yerde birden tırmanıveren ve filmin sonlarında doruğa ulaşan akışı gözünüzü ekrandan alamayacağınız tarzda. Kurşunların gelişi, insanın bedenine saplanışı, kanın yavaşça akışı, akıl almaz bir şiddet şiddete eşlik eden şiirsellik.

Seon Woo hesaplaşma anında patronuna bakar; “Neden bu hale geldik” diye sorar. O Bakış sizi filmden kopartıp içinize çöker, ama asıl çöküşü filmin sonuna hazırlayın. Shin Min Ah’ı hatırlayışı, onu uzaktan seyredişi, bu hatırlayışın getirdiği kana karışan gözyaşları.

İşte sizin de bittiğiniz an, artık dayanamayıp, bu yaralı adamla ağlayıvereceksiniz.

Erkekler dünyasında iktidar savaşları, bugüne kadar hep yatsınan aşk duygusunun acı bir şekilde ortaya çıkışı, ve hayatın sorgulanışı..

Aşk için yapılan akıl almaz bir savaş. Güney Kore diyince listenin üst sıralarında yer alan bir başyapıt.

İzlemek için sebebiniz çok.


bir sonbahar gecesi, genç öğrenci ağlayarak uyanmış. ustaya bu tuhaf gelmiş ve sormuş:
- bir kabus muydu?
öğrenci hayır, demiş.
- üzücü bir rüya mıydı?
+ hayır, ustam. rüya öyle güzeldi ki...
- öyleyse niye bu kadar üzgünsün?

genç öğrenci gözyaşlarını silmiş ve yavaşça cevap vermiş:
+ çünkü... gördüğüm rüya asla gerçek olamaz.
 

1 yorum:

  1. Selaam obsee ^^
    Orda burda dolaşıyordum birde baktım bloğun varmış :D Dedim bi göz gezdiriyim.Ben bu filme yeppudaa'da senin yazını okuyup dikkat etmiştim.Güzel yazmışsın bea ya.Hani gel izle beni diyor resmen.Ama hafifde tırsmıyor değilim sanki çok drama bağlıyıcak, çok üzülücem gibi geliyor ama bir gaza gelip izliyicem sanırım çünkü izlemessem çok şey kaybedebilirim hissine kapılıyorum.Öyle saçmada bi yorum oldu artık mazur gör saat 6ya gelmiş ben gece kuşu hala ayakta :D Herneyse takipteyim seni.Bol bol yaz ki izlemediğim bir film varsa hemen boşluğu doldurayım.İlk yorumunu ben attım sanırım kutluyorum kendimi Hihihi :D Filmi izliyip en yakın zamanda dönücem sana.Sevgiler saygılar...

    YanıtlaSil